6 Mayıs 2011

-Umutsuzlukta bir yaşam biçimidir.

Umutsuzlukta bir çözüm yoludur. Umutsuzlukta bir yaşam biçimidir.

Kimseye güvenememek ya da inanamamak bir suç değildir ya da bir kusur değildir. Asıl kusur, o kişiyi umutsuz yapan, güvensiz ve inançsız bırakan olaylar dizisinin parçalarını tamamlayan insanoğludur.

Kimse çıkıp da soramaz, sorgulayamaz bu tavırları. Kimse umutsuzluğa bir kulp takamaz ya da küçümseyemez. Herkes umutlarıyla gelir bu dünyaya.

Önce küçük bir oyuncağı almaktır umut,

Zamanla bir elma şekerine olan isteğinizin yerini alır umut.

Eğitiminizin ve hayallerinizin içine yerleşir umut git gide.

Hayatınıza öyle bir yer eder ki,

Amaç onları hayata geçirmekten ibaret olur günden güne…

Ama sonra biri, birileri gelir

Ve umutsuzlukla tanışırız.

Umut adına yaşadığımız her şey, kurduğumuz her hayal yok olurcasına silinir gözlerimizden. Kimse dur diyemez, kimse engelleyemez. Kendimize çembe takar düşürürüz tüm yaşananları, hayalleri. Suçu üstlenmekten korkarız yersizce ve insanlara atarız tüm suçları. İnkar etme halini alırız bir süre sonra. O süre zarfında duyduğumuz tek söz ‘ zaman kardeşim zaman ‘ olur. Evet zamandır belki de her şeyin ilacı ama nereye kadar?

Asla bilinemez ve asla bir cevap bulunamaz umutlusuzluğa. İşte o zaman tek çözüm yolu kalır geriye umutsuz yaşamak. Evet umutsuzlukta bir yaşam biçimidir. Herkes farklı yaşar, herkes farklı hisseder, kimi kabullenmekte hala zorluk çeker, kendi seçmiş olsa bile bu yolu.

Kim olursa olsun soramaz sorgulayamazsınız bu seçimi. Sorgulamamalısınız da gerek ya zaten.

Kabullenmek denen fiili yerine getiren insanlar olabilmeli ve hayata o açıdan bakabilmeyi öğrenmeli insan. 

*Sinem Yılmaz..