5 Ağustos 2011

kabullenmek midir hayatı?

Tek yapmamız gereken kabullenmek midir hayatı? Bilemiyorum. Ama şu sıralar ben kabulenmemeyi seçenlerdenim. Sadece nefes alıyor, yemek yiyor, uyuyorum. Rutinlikler içinde yokmuş gibi devam ediyorum her sabahın akşamına. Ama sadece nefes almak yetmiyor bana. Nefes almaya lanet ediyor, kusursuz aldığım her nefesi tutar gibi yaşıyorum. 

Ruhsuz kalan bir bedenin içinde yaşıyorum. Zorunluluktan ve alışkanlıktan nefes alıyorum. Alışkanlıktan insanlarla konuşuyorum. Acılarımı paylaşmıyor, anlatmıyorum. Kimse bilmesin istiyorum kimi zaman.. 

Acılarımı kendime saklıyorum. İnsanların gözünde gördüğüm iç çekişlerine katlanamıyorum kimi zaman.. Kötülük aramayacak kadar masum oysaki insanların acılarımı paylaşmak istemesi. Ama öyle bir psikoloji ki yaşadığım; anlamıyor ve algılayamıyorum. Tüm algılarım ' ölümün ' acı yanıyla bıraktı gitti beni. Bedenim ruhsuzlaştı. Bedenim sadece beynime yollanılan emirlere karşı tepki verir oldu. Tıpkı bir robot gibi emirlere ayak uydurur oldum. 

Oysaki biliyorum savaşmam gerektiğini.. 

Oysaki biliyorum direnmem ve alışmam gerektiğini...

Ama zorluklarla başa çıkamayacak kadar güçsüzüm şu sıralar.. Nasıl geçecek bu direnişlerim, acılarım, inançsızlıklarım bilemiyorum. Geçecek mi onu bile bilemiyorum. Yokluğa alışmak bu kadar zor olmamıştı sanırım hiç hayatta.. Hiç bu kadar zorlanmamıştım güçlü durmaya. Hiç bu kadar direnmemiştim ağlamamaya.. 

Ama ' gerçekleri kabullenmek ' , ' hayatın acı yanı ' deyip geçebilmek, ' sabır sabır ' diye kendimi avutmak ve ' herşeyi içime gömmek ' ...

Yapılabilir mi? Kabullenilebilir mi? 



*Sinem Yılmaz..