Bazen yaşamdır sizi ve hayatınızdakileri seçen..
Siz sadece öylece durur ve bakarsınız, neler oluyor ve kimler geliyor kimler geçiyor. Bilemezsiniz kimi zaman nedenlerini, bilemezsiniz kimi zaman insanların kimliklerini.. Sadece bir çift göz ve bir çift acı hissedersiniz. Ve tanımadığınız her insan, aslında en büyük acılarınızın sahipleridir. Öyle kırılmıştırki yüreğiniz, karşınızdakine konduramıcak kadar temiz kalpli kalabilir ve onun yaptıklarına inanmaktansa, onu tanımamayı tercih edersiniz. Öyle bir durumdur ki bu, iki uçuda keskin bıçak…
Bilinmez bir kör noktaya yaklaşır ve kaçarsınız, kaçabileceğiniz kadar uzağa. Kimse durduramaz sizi. Çünkü tek istediğiniz, hayatınızda ki tüm sahteliklerden kaçmaktır. Sahte yakarışlardan, sahte sevgilerden, sahte desteklerden ve sahte dostlardan! Bilemez işte insan neler olup bitebileceğini. Bilemez insan neyi nasıl ve kiminle yaşayacağını. Bu kimi zaman bir sevgili olabilir, kimi zaman bir dost, kimi zamanda canınız ve kimi zamanda benliğiniz!
İşte böyledir yaşam. Seçer, kurgular ve yönetir. Size de sadece oynaması kalır. Çıkışı bulmaya çalıştığınız bir labirent gibidir. Ne kadar koşarsanız koşun, ne kadar hesaplarsanız hesaplayın; sonu hep aynı olacaktır. Bilinmez bir KÖR NOKTA…
*Sinem Yılmaz..
