Ne yapalım biliyor musun? Çekip gidelim.. Evet gidelim! Öyle
bilinen ayrımlarda olan gitmelerden olmasın ama bizimkisi. Birbirimiz için
gidelim biz. Öyle bırakalım dağınık kalsın her şey. Kimse neden niçin diye
sorgulamasın gidişlerimizi. Ne sen gidiyorum de ne de ben gidiyorum diyeyim..
Çekip gidelim habersiz ve sessiz sedasız.
Sen açıklama yapmak zorunluluğundan kurtul, bende
açıklamalara anlam getirme zorunluluğundan. Açıklamalara adadığımız
hayatlarımız hep var olmuş zaten. Gerisini yaşamanın bir anlamı olmasın.
Zorlamayalım birbirimizi açıklamalarla, anlamlarla.. Her gidişe bir anlam
yaraşırmış aslında ama bırak, bu sefer yaraşmasın. Bu sefer sadece gitti ya da
gittim diyelim. Bu sefer her şey olması gerekenin dışında kalsın. Bırakalım
klişe gidişleri bir kenara. Raflarda tozlansın ve bir daha elimize ya da
gözümüze ilişmesinler.
Zorlanmadan bıkmadan yaşayalım biz birbirimizi. Biz yaşarken
birbirimizi habersizce, gidişlerde yıllar öncesinde kalmayı görev edinebilsin.
Ve bir gün olur da bir cafe de, bir radyoda duyarsan ya da dinlersen Zeki
Müren'den ' Seni uzaktan sevmek aşkların
en güzeli ' şarkısını.. İşte o zaman
gitmelerimizi hatırlarsın sevgilim. O zaman tozlu rafları açabilir,
çıkarabilirsin açıklamalarımızı ortaya.. Ama bırak dağınık kalsın her şey,
bırak birbirine girmiş açıklamalar hep olduğu yerde kalsın. Hep olması
gerektiği gibi kalsın. Sadece aklına beni getir Zeki Müren'i dinlerken, ellerin
raflara gitsin ama çekip almasın sakladıklarımızı saklandıkları yerlerden.
Gitmeleri saklamanın en güzel yoludur bu işte. ' Aşk'ı
saklandıkları yerde bırakmak ' …
Aşk'ı, gidişleri, özlemleri ve gözyaşlarını gizlemenin en
güzel yoludur.
Ve biz aşk için saklandığımız yerden çıkmamak adına
gidişleri seçmişken,
Geçmişi geçmişte
bırakmayı ve tozlu rafları arşınlamamayı öğrenmişken
Tekrar öğretilen her şeyi unutmaya yüz tutmanın
gereksizliğini kabul etme zorunluluğuna erişmeyelim.
Biz gitmiş olalım ve gidelim. Saklandığımız yer de ayrı ayrı
habersiz ve sessiz sedasız dinleyelim Zeki Müren’i..
*Sinem Yılmaz...