Bir aşkta yıkıcı olmak değil yapıcı olmak gereklidir. Yıkıcı
olan tarafsan eğer hep bir sızı belirir hayallerinde, hüzünlerinde. Hayır,
hüzünler zaten yeterince yüktür insanın omuzlarına, birde buna kalbinin
sızısını eklersen sen. İşte o zaman tüketilmemesi gereken her şey tüketilmiş
demektir.
Bir aşkın gereklilikleri vardır her zaman.. Bazıları her
aşka dairdir. Bazıları ise her aşkla yeniden şekillenir, şekil değiştirir. Ve
aynı yemeği her seferinde farklı tabaklarda yemiş gibi olur insan. Ama ne yemek
aynıdır ne de tabak her bir aşkta.
Her bir aşk, bir sevgiye kapı açabilme ihtimaliyle başlar. O
kişiyi bulabilmek umuduyla başlayan aşklarımız;
Mutlaka bir gün 'evet
seviyorum! ' a dönüşecektir bedenimizin her bir hücresinde. Hani şu midemizdeki
kelebekler var ya; işte onlar ne monotonlaştığına inandığınız anda, ne de
sevgilinizi 32947inci görüşünde geçmeyecektir.
Aşk gereklilikleri getirir insana. Ama bir aşk sevgiye
dönüştüğünde artık gereklilikler de, kurallarda yıkılmış olacaktır. Bunları
umursamayacak kadar çok seviyorsunuzdur artık. İşte böyle bir sevgiyi her bir
insan hak eder.
Her bir kadın böyle sevilmek, her bir adam böyle hissetmek
ister. Aslında her iki tarafta güvenmek, sevmek, sevilmek ister. Ve bir sevgi
tüm bunlara gebedir.
İşte ‘ Aşk'la Sevgi ‘ arasındaki ince farkta tam burada
belli olur..
'Sinem Yılmaz..