14 Temmuz 2012

Böyle özlemek..

Öyle birikmiş güzel sözlerim yok benim sana. Hani senden geçtide gitti herbir sözcük ve duygu kırıntısı..bir bütünlükten geriye kalan tek şeyse kırgınlıklarımdan geriye kalan: kırıntı sızılarım.

Öylesine bir duygu sinsilesi içinde değilim mesela. Ama özlemek denen duygu kırıntıları hala bedenim de, benimle ve senin üzerine kurulu. Ama dedim ya öyle birikmiş güzel sözlerim yok benim sana. Sadece özlemek denen kavramın sessiz tanımsızlıkları var. Tanımsız bir seni ve tanımsız bir özlemi yaşıyor, duruyorum. 


Böyle güzel kelimeler barındırmadan seni özlemek! İşte böyle bir hale sokuyor beni. Böyle özlemek: tanımsız bırakıyor, kırıyor, kırdırıyor ve anlamsızlaştırıyor her bir anımı. Böyle özlemek kırgınlıklarımı yoktan var ediyor.


Ve kırgınlıkların böyle zamanlar için olduğunu anlıyorum. Yaşadıkça ve içinde kayboldukça tanımsızlıkların, ne istediğimi bilemeden sadece kırıldığımı anlıyorum. Kırmak ve kırılmak böyle boşluklara itiyor işte beni. Ve sen, sen öylece bir yerde aklından bile geçirmeden yaşıyorsun beni ve benli günlerini..



'Sinem Yılmaz..